Gezi Yazıları
20.02.2009- Behramkale & Assos
Behramkale’nin sokaklarını gezerken biliyorum ki Aristo hemen yakınlarda bir yerde… Sanki bir evin kapısı açılacakta beni içeriye buyur edecek. Behramkale’yi bu denli ünlü yaptığı, adının adıyla anılmasını sağladığı ve köyün içinde bir yerde olduğu hissi verdiği için Aristo’suz bir Behramkale düşünülemez.
Detay
için tıklayınız
23.01.2009- Kapadokya’da Rüyalar Alemine Balon Yolculuğu
Balonla süzülerek havadan daha hafif olma duygusunu yaşamak isteyenlerin Türkiye’de gidebileceği tek adres “Kapadokya”. Doğası ile yabancı bir gezegeni andıran bölgede fizik kuralları tersine işlemiyor tabii ki; sadece sıcak hava balonuyla uçuşlar gücünü turizm sektörünün hızlı ve gelişmiş olduğu bu bölgeden alıyor.
Detay
için tıklayınız
5.12.2007- Dağ köylerine yolculuk
Hayat koşturmacası içinde hemen yanı başınızdaki Uludağ’a baktınız mı hiç? O görkemli dağın, değiştirdiği örtüsüne, kış hazırlığına hiç gözünüz takılmadı mı? Başınızı kaldırıp da şöyle bir baktınız mı şehri kucaklayan o dağa?
Detay
için tıklayınız
30.06.2006- İstanbul'un resmi boğazın heykeli
Yolum İstanbul’a sık düşüyor, hatta hep oradan geçiyor diyebilirim. İşlerim bitiği zaman İstanbul’un farklı mekanlarını ziyaret etmeyi kendime alışkanlık edindim.Her gün binlerce insanın geçip farkedemediği yerlerden biri de Beşiktaş’ta ki Resim ve Heykel Müzesi...
Detay
için tıklayınız
20.06.2006- Kozbeyli ve Dibek Kahvesi
Geçtiğimiz hafta sonu Foça keyfindeydim. Foça’yı ayrı bir yazıda anlatmak lazım uzun uzun, keyifli bir yer. Foça’dan ayrılırken Sempatik Otel Güneş’in sahibi arkadaşım Feridun Kozbeyli köyünden bahsetti. Bir uğra gör, ayrıca dibek kahvesi içersin dedi.
Detay
için tıklayınız
30.03.2006- Tezveren Picasso
Geçtiğimiz yıllarda Emirgan Atlı Köşkte açılan Picasso Sergisinin ardından gözlemlerim...'Picasso İstanbul' da sergisini açık kaldığı 103 günde Türkiye'nin dört bir yanından 253 bin 999 kişi gezmiş.
Detay
için tıklayınız
24.07.2004- Güneşin evi HYDRA
Üzerine ayak basar basmaz gerçek hayatla bağlarınızı koparan, heybetli kayalıkları gökyüzünün mavisi ile, ışıltılı kumsalları Ege’nin esintisiyle birleştiren Atina’nın güneyinde Saronic körfezinin en güzel kara parçalarından biri Hydra adası.
Detay
için tıklayınız
5.06.2002- Atina Mektubu
Yeni yılın ilk mektubunu size gavur ellerden, Atina’dan yazmak kısmet oldu. Hemde karla kapli bir Atina. Tarihinin en karli gunlerini yasayan Atina’dan. Bu sefer ki yolculugum kuru, ama soguk bir Bursa sabahinda baslamisti.
Detay
için tıklayınız
25.01.2002- Hükmeden kent ve kar
Bindiğim takside ki donuk bakışlı şoför bezgin bir şekilde “Yolculuk nereden böyle abi?” diye sordu. “ Atina’dan, karlı Atina’dan” diye cevap verdim. Lafım henüz bitmisti ki “Çok kar yağdı burada çooook” dedi .
Başka bir şey konuşmaya da niyeti yoktu.
Detay
için tıklayınız
5.11.2001- Çini Diyarına Yolculuk
Bu sene Uludağ’a mevsimin ilk karı erken düştü...Kışın soğunu biraz daha erken hissettik geçtiğimiz senelere göre ve yağmurlu bir haftayı geride bıraktık. Ve yağmurlu bir Cumartesi gününü, öyle ki Pazar günü gitmeyi planladığımız Kütahya gezimiz bile tehlikeye girmişti.
Detay
için tıklayınız